Çerkeslerin Anavatanlarına Dönüşü
 
Bugün başarılı bir “Geri Dönüş” programı ortaya çıkarabilmek için geçmiş ve günümüzdeki Dönüş çabalarını ciddi bir şekilde gözden geçirmek ve ne yapılabildi, ne yapılamadı; yapılamadıysa neden yapılamadı sorularını yanıtlamak gerekiyor.

Çerkeslerin Anavatanlarına Dönüşü

Bugün başarılı bir “Geri Dönüş” programı ortaya çıkarabilmek için geçmiş ve günümüzdeki Dönüş çabalarını ciddi bir şekilde gözden geçirmek ve ne yapılabildi, ne yapılamadı; yapılamadıysa neden yapılamadı sorularını yanıtlamak gerekiyor. Artı, Dönüş’ün hedeflerinin bütün taraflar: Diaspora, Anavatanın yerlileri ve devlet için ne anlama geldiğini tanımlamak. Böyle bütün tarafların çıkarlarını gözetebilen bir Dönüş Stratejisinin başarılı olma şansı daha yüksektir. Bu nedenle Anavatana Dönüş’ün hedeflerine geniş bir perspektiften bakabilmek büyük öneme sahip.  İnsanların anavatanları ve tarihsel değerleriyle bağlarını kurmak ve güçlendirmek kadar, anavatanın ekonomik gelişimine ve politik istikrarını korumasına da aynı oranda önem vermeliyiz. Bu üç amacın (insanların tarihleri ve anavatanlarıyla bağlarını kurmak, anavatanın ekonomik gelişimi ve anavatandaki politik istikrar, HS) her biri diğerini doğrudan etkiler ve başarılı bir geri dönüş stratejisi için bu üçünün de birlikte ele alınmaları gerekir. Hatta bunlardan herhangi birinde başarısız olunması durumunda diğer iki amaca da ulaşılamayacaktır diyebiliriz.                        

Günümüzdeki Anavatana Dönüş Politikası   

Hem Kuzey Kafkasya’da ve hem de diasporada yaşayan Çerkesler öncelikle insanlarımızın anavatanlarına dönüş işleminin kesin bir şekilde basitleştirilmesinin yollarını arıyorlar. Anavatanlarına dönmek isteyen Çerkeslerin çoğu 1991 Rusya Vatandaşlık yasası ile getirilen şartlarla muhatap olmak zorunda kalmışlardı. Bunlar:

•Rusya vatandaşlığını almak isteyenlerin eski vatandaşlıklarından çıkmalarını,

•Rusya vatandaşlığını alabilmek için ülkede beş yıl yaşamalarını,

•Rusça bilmelerini ve Rusya Anayasası üzerine bir sınava tabi tutulmalarını,

•Vatandaşlık işlemlerinde kullanılmak üzere Cumhuriyetteki bir bankada belli bir miktar para bulundurmalarını istiyor ve

•Sıradan bir pasaportu olmayanlara ( yeşil veya diplomatik mesela) hiçbir şekilde vatandaşlık hakkı tanımıyordu.  

2003 yılında çıkarılan ve Rusya Federasyonu’nda yaşayan yabancıların durumunu düzenleyen yasalar sonucu durum daha da kötüleşti. Çerkeslerin diasporadan anavatanlarına dönmelerini de zorlaştırdı. Moskova’dan yapılan geri dönüşün hızlandığı yönündeki resmi açıklamalara rağmen, hâlihazırdaki anavatana dönüş mevzuatı hangi açıdan bakılırsa bakılsın tam bir başarısızlıktır.  

Sağlıklı bir “anavatana geri dönüş” politikası ortaya koyabilmek için Çerkesler arasında yaş, sosyo-ekonomik statü ve şu anda yaşadıkları ülke bazında geniş bir kamuoyu yoklaması yaptık. Sınırlı olanaklarla yaptığımız bu kamuoyu yoklamasında ulaşabildiğimiz kitle oldukça küçüktü, fakat daha büyük bir Çerkes Diasporasının durumunu doğru bir şekilde yansıttığını düşünüyoruz. Anavatana dönüş yapmayı şu anda gündemlerine almamış olanların dile getirdikleri nedenler şunlardı:

•İş ve geçim olanaklarının azlığı,

•Oturum izni almanın ve vatandaşlığın önündeki bürokratik engeller,

•Şimdiki vatandaşlıklarını kaybedecek olmaları,

•Anavatanda iş yapma şartlarının iyi olmaması,

•Yaşam standartlarının düşüklüğü,

•Dil sorunu- Adıgece bilenlerin azlığı ve hiç Rusça konuşamayanlar dikkate alındığında, hali hazırdaki vatandaşlık yasası ile Rusça bilme zorunluluğunun getirilmiş olması hepsinden daha hayati bir sorun,

•Kişi ve mal-mülk edinme haklarının yasal korunumu hakkındaki soru işaretleri,

•Yolsuzluk ve yasa dışılık,

•Aileden ve arkadaşlardan ayrılacak olmak.  

Bunlardan, sahip olunan vatandaşlığın kaybedilecek olması ve ekonomik sorunlar en sık dile getirilenlerdi. Keza diasporadaki işlerini kaybedecek olmaları ve anavatandaki alternatiflerin azlığı da çoğunluğun anavatana dönüşü daha ciddi olarak düşünmelerinin önündeki bir engel.  Gerçek şu ki, anavatana dönmeyi planlayanların büyük bir çoğunluğu, % 80’i, emekliler. Bu da ekonomik açıdan var olan zorluklara işaret ediyor. Elbette bu emeklilerin bazıları yaşamlarını devam ettirmek için gerekli ihtiyaç maddelerinin alışverişine ciddi miktarlarda para ayıracaklardır, ama kamu kaynaklarından ve hizmetlerden büyük oranda yararlanırken üretime katkıları ya çok az olacak ya da hiç olmayacaktır, Bölgede acil olarak ihtiyaç duyulan sağlıklı bir ekonomik büyümenin bu yolla sağlanması mümkün değil. Ama maalesef, daha çok ihtiyaç hissedilen kalifiye, genç veya orta yaşlı meslek-kariyer sahibi dönüşçüler ve aileleri bugün anavatana dönenler arasında çok çok az. Çünkü bunların yaşadıkları ülkelerden ve mesleklerinden bütünüyle kopmaları kendileri için büyük ekonomik kayıplara neden olacaktır.

İlginç olan, bugün diasporada tarihsel mirasımıza ve anavatanımıza artan oranda ilgi duyanlar, bilinçlenenler tam da bu arzu edilen, anavatanlarına dönmeleri istenilen kesim. Araştırmalarımız bize Çerkes diasporasında, Çerkes kültürünün yaşatılmasının Anavatanın kaderine bağlı olduğuna inanan büyük ve hızla büyüyen bir kesimin ortaya çıktığını gösteriyor. Bu Çerkesler anavatanlarının geleceğini belirleme süreçlerine katılmalarının hakları ve hatta görevleri olduğuna inanıyorlar. Anavatanlarının ve orada yaşayan soydaşlarının durumlarıyla yakından ilgileniyorlar. Doğru bir anavatana dönüş stratejisinin bu kesimleri harekete geçirebileceğine, bunların anavatanın sorunlarına ilgi duymalarının ve dahil olmak istemelerinin önünün açılmasının da, aynı zamanda anavatanda görülmemiş bir ekonomik büyümeye neden olabileceğine inanıyoruz.

Özel Vatandaşlık Talepli Anavatana Dönüş Stratejisi,

Alternatif Bir Model 

Bu başlık altında, başarılı olabileceğine inandığımız optimal bir anavatana dönüş stratejisinin ana hatlarını çizmek istiyoruz. Bu strateji, hem var olan engelleri hesaba katmakta hem de bütün tarafların çıkarlarını ve hedeflerini gözetmektedir. Bu modele en yakın olan bir geri dönüş stratejisinin başarı şansının da o kadar yüksek olacağına inanıyoruz.

Yerli halkın (RF’nda, HS) yaşayıp yaşamadıklarına bakılmaksızın vatandaşlığa alınmaları uluslararası yasal prosedüre ve Birleşmiş Milletlerin Yerli Halkların Hak ve Özgürlükleri Deklarasyonuna uygundur. Diasporada yaşayanlara da vatandaşlık verilmesi elbette kendiliğinden ve birdenbire bir anavatana dönüş dalgasının doğmasına neden olmayacaktır, ama uygun bir teşvik programıyla da desteklendiğinde anavatana yönelik turizmin ve yatırımların artmasına, ekonomik büyümeye yol açacaktır. Mesela, Çerkesya Cumhuriyeti vatandaşlığı orada yıllarca yaşama şartı aranmaksızın birkaç gün içerisinde verilebilir. Veya seçme-seçilme hakkını Cumhuriyette belli bir süre yaşamış olma şartına bağlayan “özel bir vatandaşlık”… Ve seçme seçilme hakkı, parlemento veya yerel seçimler yerleşik olmayı gerektirdiğinden sadece Çerkes Cumhuriyetlerinin Başkanlarını seçme ile sınırlanabilir.  Birçok olasılık mümkün.  Burada belirleyici olan, diasporaya “yaşadıkları yerler” den turizm yoluyla anavatanlarında biraz da olsa etkin olma şansı vermektir.    

Çerkes diasporasının yaratacağı artı değer çok büyük olacak ve Turizm yüz binlerce Çerkes için yurtseverliğin bir göstergesi, bir görev haline gelebilecektir.  Bu model üzerinde şekillenecek örgütlü bir dönüş siyasetinin yılda yüz binden fazla Çerkesi turist olarak anavatana taşıyacağını söyleyebiliriz. Turizmden sağlanan ekonomik yararları biliyoruz. Her turistin ortalama 1000 $ harcayacağını düşünürsek 100 000 turist, toplam 100 milyon $ bırakacaktır anavatana. Bu paranın ekonomik ilişkiler içerisinde bir kez daha kullanılacağını/harcanacağını düşünür ve genel kabul gören (x2) katsayısı ile çarparsak, (Çerkes turistlerin, HS) Cumhuriyetlerimize toplam katkısı yaklaşık olarak yıllık 200 milyon $ kadar olacaktır. 

Kültürel faktörlerin motivasyonu ile vatanlarını ziyaret eden bu Çerkesler tipik bir turist gibi, aynı düzeyde bir rahat veya konfor beklentisi içerisinde olmayacaklardır.  Bu durumda hükümete finansal olarak da önemli bir yük binmeyecek ve ortaya çıkan vergi gelirlerinin büyük bir kısmı yerel halkın ihtiyaçları için kullanılabilecektir. Bu, ilgili tarafların aralarında daha uyumlu ilişkilerin kurulması için güçlü bir motivasyon olacak, ama aynı zamanda ekonomi büyüyecek ve diasporanın daha üretken kesimlerini anavatana çekmek için gerekli altyapının kurulmasını sağlayacaktır. Genç Çerkes işadamları bölgeyi ve potansiyelini keşfedecek, diasporanın vatandaşlık alması ve sürekli olarak anavatanda yaşaması; yerleşmesi için yolu açacaktır. Bu “kısmi oturum” sahibi Çerkeslerin çoğu yavaş yavaş turist olmaktan çıkıp ikinci evlerinde yatırımcı durumuna gelecek veya iş yapmaktan yerleşmeye doğru evirileceklerdir.  

Bu yolla Çerkes diasporasının bölgede etkili ve somut Doğrudan Dış Yatırım’ların ( DDY)  motoru olması mümkündür. Modern ekonomilerde DDY’ların yerel ekonomiler üzerinde dönüştürücü etkilerinin olduğu yaygın olarak kabul edilen bir gerçektir. Bunlar sanayileşmeyi hızlandırıp hizmet sektörünü geliştirir, yasaların ve kuralların uluslararası standartlara uyumlu hale gelmesini sağlar ve tabii ki yeni iş imkânları yaratırlar. DDY’ın sonucu işsizlik azalır, ekonomik olanaklar artar ve bunlar da toplumsal yaşamı daha uyumlu ve huzurlu kılarlar. Aslında, gelişmiş bir ekonomi ve istihdamın tek başına bile uyumlu ve yasalara saygılı bir toplum yaratmanın aracı oldukları söylenebilir. Rusya Federasyonu’nda işsizliğin en yoğun olduğu bölgelerin Cumhuriyetlerimiz olduğu ve bu durumun alkol bağımlılığının, organize suçların ve gençler arasında yayılan aşırılıkçılığın da nedeni olduğu düşünülürse sorunun önemi daha iyi anlaşılacaktır. 

Elbette bu stratejinin hayata geçirilmesinin de önünde kimi engeller var. Diasporamızın bu programa dahil edilebilmesi için büyük bir yönetim mekanizmasına ihtiyaç duyulacaktır mesela. Veya diasporadaki Xaselerle birlikte çalışılması gerekiyor. Keza (anavatanımızda yaşayan, HS) Çerkes olmayan nüfusun endişeleri de önemli bir sorun. Fakat Çerkesler “kısmi oturum” sonucu yerel politikada bölge yönetimi ile bir denge unsuru olabilecekler ve getireceği büyük ekonomik yararlar ( Çerkes olmayan nüfusun, HS) endişelerinin hafiflemesine neden olabilir.  Çerkeslerin kendi hükümetleri, kuralları ve işleyişleri olan Cumhuriyetlere bölünmüş olmaları da önemli bir sorun, ama ben buna da bir çözüm bulunabileceğine inanıyorum. Tüm bunlar ciddi olarak ele alınmalı ve incelenmeli, fakat yazımızın konusu bu değil.

Her şeyden önce Rusya Federasyonu ile Çerkeslerin anavatanlarına dönüşleri üzerine dürüst ve açık bir diyalog içerisine girilmelidir.  Bazılarımızın dönüşün önünde engel olduğunu sandığımız kimi sorunlar bütünüyle doğru olmayabilir ve diasporanın bu konularda aydınlatılması gerekebilir, fakat aynı şey Rusya açısından da geçerli. Rusya liderliği de diasporada yaşayan milyonlarca Çerkesin gerçek niyeti ve motivasyonu üzerine aydınlatılmalıdır. Diaspora bir tehdit olarak değil, bir servet ve bir fırsat olarak görülmeli ve karşıtlığın yerini ortaklık almalıdır. İCA Anavatana Dönüş Komitesinin yegâne görevi budur.

Bu çerçevede Komite olarak şunları yapmayı planlıyoruz:                                                                             

•Anavatana Dönüş Hakkı’nı uluslararası yasalara ve deklarasyonlara göre tanımlamak ve Çerkes diasporasının “özel tarihsel koşulları”nı bilmek,

•Rusya Federasyonu’nda başlatılan diyalogun koordine edileceği kurumları ve insanları tanımlamak,

•Çerkeslerin Anavatanlarına Geri Dönüşlerini her tarafın kazançlı çıkacağı bir sorun olarak yeniden tanımlayacak bir stratejiyi ve İCA üyelerini seçmek ve ilgili Rus yetkilileri bu konuda aydınlatmak,

•Diasporadan anavatana turizmi ve geri dönüşü örgütlemek için gerekli kurumları ve lojistik altyapıyı oluşturmak (ticaret odası, bilgilendirme, rehberlik, yasalar ve iş olanakları üzerine danışmanlık vs)  

Tarihsel nedenlerle Çerkes Cumhuriyetleri gerçekten de ciddi bir ekonomik büyüme ve sosyal siyasal istikrarı sağlama şansı yakaladı. Bunun nedeni, diasporada yaşayan ve Cumhuriyetlerimizin sosyal-ekonomik gelişimlerine ilgi duyan milyonlarca soydaşımızın olmasıdır. Çerkes diasporasından her gün daha da artan sayıda insanımız anavatanımızdaki şartların iyileştirilmesine ilgi duyuyor. Şimdilik diasporanın ilgisini yararlı bir harekete dönüştürebilecek uygun bir mekanizma yok. Fakat eğer diasporaya hali hazırdaki politik ilişkiler içerisinde anavatana pozitif etkide bulunma ve değiştirme olanağı sunamazsak, korkarım politik ilişkileri dışarıdan değiştirme teşebbüsünde bulunmaları riski yükseliyor.

Şıkh Çiçek – ICA Anavatana Dönüş Komitesi. USA.

Bu yazı, 27 Şubat 2010 tarihinde Shik Cicek tarafından Uluslararası Çerkes Derneği - Dünya Çerkes Birliği (ICA) ne sunulmuştur.

Circassıan World

 

Çev. Hatko Schamis

 
  Bugün 24 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı! Copyright 2009 Your Website | CSS Template By Cherkess Design  
 
https://img.webme.com/pic/n/naazimcadeneme/gri1.gif Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol